REST IN PIECES
Ahmet Rüstem & Hakan Sorar
Bilsart x Monoco
02.12.2023 – 30.12.2023
Bilsart ve Monoco, Ahmet Rüstem ile Hakan Sorar’ın “Rest in Pieces” isimli ilk ortak sergisine 2 Aralık – 30 Aralık 2023 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Rest in Pieces, arkeolojik verilerin ve yüzeylerinin hikâye anlatım biçimlerinden ilhamla oluşmuş kurgusal bir yolculuktur. İki sanatçı, beden ve mekânsal ilişkiler üzerine çalışmalarında rotayı bu defa ölüm ve kalıcılık ekseninde izlere, iz bırakmaya çevirdiler. Kelimelerden oluşan görüntülerin dönüşebileceği formlar üzerine çalıştılar. Böylece imgenin, zihinden kelimelere, kelimelerden imaja ve imajdan 3D nesneye dönüşümü, video, üç boyutlu PLA, reçine ve kil baskı, lazer kazıma gibi tekniklerle harmanlanıp, insan/makine çıktısı olarak izleyici ile buluşuyor.
Bu rotanın çıkış noktası, kurbağaların üreme yolculuğundan ilhamla, yaklaşık 5000 yıl önce yapıldığı düşünülen, günümüzde Kütahya müzesinde sergilenen kurbağa biçimli ritonlardır. Kütahya’nın Domaniç ilçesinde her yıl Mart-Mayıs aylarında gerçekleşen, dişi kurbağaların sırtlarında erkek kurbağaları taşıyarak Palazoğlu göletine yaptıkları göçün gözlemi ile üretilmiş olma ihtimali olan bu kaplar, gündelik bir olayın bir nesneye dönüşümüne ve günümüzdeki arkeolojik verileri yorumlamaya iyi bir örnektir. İkili bu örnek üzerinden yola çıkarak, günümüzde arkeolojik nesne olarak tanımlanan çoğu objenin üretim biçimlerine ve doğadan esinlendikleri taklit yeteneklerine odaklanıyor.
Kurbağa biçimli ritonlardan ilhamla skeuomorfizm* üzerine düşünen ikili Ahmet Rüstem ve Hakan, kalıcılık ve parçalara ayrılmanın nesnel hali olan lahitlere, mezarlara ve mezar kalıntılarına bırakılan izlerin peşine düşüyor. İkilinin sergi hazırlık boyunca yolculukları, çeşitli arkeolojik kazı alanlarını ve müzeleri kapsıyor. 3D tarama teknolojileri ile arkeolojik nesnelerin yeniden biçim bulmasına odaklandıkları sergide, kelimeden görüntü, 3D nesne ve video üreten yapay zekâ araçları ve el işçiliğini birleştiren deneyler yapılarak, görüntünün evrileceği çeşitlilik üzerinde duruluyor.
Rest in Pieces, 3D kil baskı teknolojileri, oyun motorları, görüntü teknolojileri ile çeşitlenirken lahit yüzeyleri, rölyef paneller, ölü maskları gibi nesneler ile geleceğe bilgi aktarmaya çalışan bir müze taklidi yapıyor. İkilinin bu sergiyi oluşturmaktaki amaçları, arkeolojik verilere sanat perspektifinden bakmak, geçmişin izlerini yeniden yorumlayarak ihtimaller üzerine düşünmek, yapay zekâ araçlarının potansiyellerini incelemek ve bu araçların günümüzdeki kapasitelerinin kaydını tutmak.
Sergi için hazırlanan katalogda sanatçıların daha önce ikili olarak yollarının kesiştiği koleksiyoner, küratörler, mimarlık ve arkeoloji alanından isimler yazılar kaleme aldılar. Arda Bülbül, Aylin Alpüstün, Ayşegül Sönmez, Asena Kumsal Şen Bayram, Ceylan Önalp, Esra Özkan, Feride İkiz, Fırat Arapoğlu, İnana Abdelli, Nergis Abıyeva – Uras Kızıl, Onur Baştürk, Sera Yelözer, Sinan Eren Erk’ in yazılarına ek olarak Kalben’in Hatıraların Gölgesi isimli şarkısı ilk kez sergideki aynı isimli videoda dinleyiciler ile buluşacak.
Rest in Pieces sergisi, Ekici ve Sorar’ın sanat ve arkeoloji alanlarındaki disiplinler arası çalışmalarını yansıtıyor ve geçmişten alınan ilhamla güncel tekniklerle yeni bakış açıları sunuyor.
*Skeomorfizm, yeni teknolojilerde eski tasarım özelliklerinin kullanılmasıdır. Örnek olarak, dijital not defterlerin geleneksel not defteri görünümünü taklit etmesi bu kavramın bir örneğidir. Böylece kullanıcılara tanıdık bir his sağlar. Arkeolojide ise, skeomorfizm, eski malzeme ve tasarım formlarının yeni tekniklerle yeniden yaratılmasını ifade eder, örneğin metalde taş aletlerin taklitleri. Bu, toplumların kültürel ve teknolojik evrimini gösterir.
Skeuomorph, arkeolojide taklit nesne* Gordon Childe, Geçmişi Bir Araya Getirmek- Arkeolojik verilerin yorumlanması, S.20
AHMET RÜSTEM EKİCİ & HAKAN SORAR HAKKINDA
Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar, sanat, tasarım ve teknolojinin kesiştiği noktada, disiplinler arası bir yaklaşımla sanat pratiklerini geliştiren bir sanatçı ikilisidir. Ahmet Rüstem, çok yönlü bir sanatçı olarak beden, mimari ve optik algının kesiştiği noktalara odaklanırken, özellikle mekânların cinsiyet ve deneyim lensi aracılığıyla dönüştürücü doğasını keşfediyor. Dijital ortamda bu konuları işlerken, arkeolojik yüzeylerin hikâye anlatım dilini etkin bir şekilde kullanıyor.
Hakan Sorar ise sanat yolculuğuna fotoğrafçılıkla başlayan ve dijital görüntü oluşturmanın potansiyellerini keşfetmeye devam eden çok yönlü bir sanatçıdır. Beden, doku, arkeoloji, izler ve mekânsal ilişkiler gibi temalar üzerine yoğunlaşırken, bu temaları yeni medya teknolojileri ile bütünleştiriyor. İkili, işbirliklerinde sıklıkla mekân, dijital bedenler, sahne tasarımı, malzeme çeşitliliği ve arkeolojik veriler gibi unsurları kullanıyor.
Birlikte oluşturdukları, geçmişi ve deneyimleri kaydetmeyi ve geleceğe veri ve olasılıklar bırakmayı amaçladıkları eserleri, uluslararası festivallerde ve sergilerde sergilenmiş olup, her iki sanatçının da disiplinlerarası yaklaşımlarını ve sanat ile teknolojinin entegrasyonunu yansıtan bir nitelik taşıyor. Ahmet Rüstem Ekici ve Hakan Sorar, dijital araçların sınırlarını zorlayan ve izleyicilere yenilikçi deneyimler sunan bir duo olarak yolculuklarına İstanbul’daki stüdyolarında devam ediyorlar.
AHMET RÜSTEM EKİCİ HAKKINDA
Ahmet Rüstem, beden, mimari ve optik algı üzerine çalışan multidisipliner bir sanatçıdır. Cinsiyet ve mekan üzerine oluşturduğu serilerinde deneyim ile dönüşen mekanlara odaklanır. Toplumsal cinsiyet, mimari ve beden ilişkilerini ele alan bu serilerini dijital olarak görselleştirirken, arkeolojik yüzey ve nesnelerin hikaye anlatım dilinden faydalanır.
AR / VR üzerine çalışan sanatçının eserleri, Ars Electronica Concrete House, CADAF Online, XX Art Flaneire, Museari Queer Arts Museum, YARAT Contemporary, Thessaloniki Queer Arts Festival’de sergilenmiştir. Türkiye’nin öncü artırılmış gerçeklik sergilerinden biri olan “Hamam” ardından VR deneyim olarak “Sauna” ve “Islak Hacim” sergisini kurgulamıştır. Mekan ve arkeoloji üzerine çalışmalarına devam etmektedir.
U.S. Educational and Cultural Affairs / ZERO1 tarafından American Arts Incubator Amplify 2019’a seçilen sanatçı, dijital çalışmalarını sürdürüyor ve artırılmış gerçekliğin potansiyellerini araştırıyor. Ahmet Rüstem, AR uygulaması Artivive’ın marka elçisidir ve “Meta Creators of Tomorrow” programındadır.
1983 Adana doğumlu Ahmet Rüstem Ekici, 2008 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre tasarımı bölümünden mezun oldu. Sahne tasarımı konusunda uzmanlaşan Ekici, MEF Üniversitesi Tasarım ve Mimarlık Fakültesinde “Kamera için alan tasarımı” ve “Mekanlarda illüzyon” isimli dersler vermektedir. Arkeoloji disiplini ile iç içe büyüyen sanatçı İstanbul Üniversitesi Kültürel Miras ve Turizm eğitimini tamamlamıştır.
HAKAN SORAR HAKKINDA
Yeni medya araçları ile üretimler yapan Hakan Sorar ( İstanbul, 1991) fotoğraf ile başladığı sanat pratiğine, dijital araçların görüntü oluşturma biçimleri üzerinden devam eden multidisipliner bir sanatçıdır. Beden, bedenin yüzeyi, beden ve mekan ilişkisi, yüzeylerin anlattığı hikayeler, doku, kimlik, gibi konular üzerine düşünür, arkeoloji, özellikle prehistorik arkeolojiye ilgi duyar.
Dijital araçları (3 boyutlu yazılım, dijital kopyalama ve üretim) kullanarak anlattığı hikayelerinde; muğlaklık ve olasılık kendini gösterir. Dijital fotoğraf ve dijital kolajlara temellenen üretimleri, sanal kameraların, mekanların ve dijital yazılımların imkan sahasının çok ilgisini çekmesiyle, AR (Augmented Reality / Artırılmış Gerçeklik), sanal gerçeklik, yapay zeka, 3 boyutlu modelleme ve animasyon araçlarıyla üretilen hareketli görsellere dönüşmüştür.
Önceleri, kullandığı instant/ şipşak filmler ile birlikte insan figürleri ve mimari ögeleri birleştirdiği hikâyelere odaklanır. İnsan ve değişen çevresi arasındaki ilişkiyi araştırır. Çalışmalarında, yakalanan andaki formu manipüle eder, parçalar; karelere eklemeler ve çıkarmalar yapar. Sonraları, beden ve nesne arasındaki çizginin muğlaklaştığı dijital çizimlerinde, çeşitli iktidar mekanizmaları ile denetlenen ve şekillendirilen bedene odaklanır. Kimlik, form, politika, abject ve cinsiyet üzerine sorular sorar. 2020 yılında gerçekleştirdiği ilk kişisel sergisi Through the Skin, bu konulara odaklanır. Solo üretimlerinin yanı sıra Ahmet Rüstem ile beden, mekan, arkeoloji, hikaye ve iz gibi konular üzerine ortaklıklar kurar. Çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir.1991 İstanbul doğumlu Hakan Sorar, 2014 yılında Makine mühendisliği bölümünden yılında mezun olmuştur. Fen Fakültesinde aldığı yüksek lisans eğitimden sonra, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Tasarımı ve Göstergebilim bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Farklı disiplinlerin ortak olduğu, teknik ve yaratıcı endüstri projelerinde; mühendis, yaratıcı yönetmen ve tasarımcı olarak yer almıştır. İlk kişisel sergisini 2020 yılında gerçekleştiren Sorar, yeni medya araçlarını kullandığı üretimlerine İstanbul’da devam etmektedir.