MÜHİM HAVADİSLER VE ŞEHİR EFSANELERİ:

SEHER UYSAL

“YANKI ODASI” VE “BÜYÜK TÜRK BİLE PARASINI GÖNDERMİŞTİ BİZE”

Küratör: Nergis Abıyeva
Sanat Konuşmaları: Seher Uysal & Nergis Abıyeva
31.01.2024

Bilsart, küratörlüğünü Nergis Abıyeva’nın yaptığı “Mühim Havadisler ve Şehir Efsaneleri” başlıklı sergi kapsamında, Seher Uysal’ın “Yankı Odası” ve “Büyük Türk Bile Parasını Göndermişti Bize” adlı video işlerine 31 Ocak – 10 Şubat 2024 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.

Sergi, gerçeklerin objektif olmaktan çıktığı veya önemini yitirdiği bir Post-truth çağında yüzümüzü kişisel ve kolektif hafıza, şehir efsaneleri, sözlü tarih ve resmi tarih yazımı gibi geçmişe dair kavramlara dönüyor. 2010’lu yıllardan itibaren yaşamlarımızda önemli bir yeri kaplayan Facebook, Twitter gibi sosyal medyalar bilginin akışkanlığı ve hızıyla birlikte bir bilgi kirliliğini de beraberinde getirdi. Popüler söylemlerin, objektif gerçeklerin önüne geçtiğine tanıklık ederken, fact-checking yapmak, paylaşılan bir haberin ya da bilginin kaynağının ne olduğunu sorgulamak ya da geçmişte olan hadiseler için arşivleri taramak azaldı. Sosyal medyanın hıza ve anlık reflekslere yönlendiren tarafları, bilginin kaynağına ulaşmanın süreçselliğini gölgeledi.

2022’in Kasım ayında Daire Sanat’ın Açık Atölye Konuk Sanatçı Programı kapsamında pratiğini yakından tanıma fırsatını yakaladığım, çalışmalarına Türkiye-İsveç arasında devam eden araştırmacı sanatçı Seher Uysal, son yıllarda özellikle ülkeler arasındaki ilişkilerden yola çıkarak oluşturulmuş şehir efsaneleriyle, kişilerin hafızalarıyla, resmi tarih yazımı arasındaki boşluklarla ve minör ölçekli anlatılarla ilgileniyor. “Büyük Türk Bile Parasını Göndermişti Bize” adlı video çalışmasında uzun süredir İrlanda ve Türkiye arasında geçen bir şehir efsanesinden yola çıkıyor. Genellikle kulaktan kulağa dolaşan ve toplumun belli bir dönemine veya mekânına ait hikâyeler olan şehir efsaneleri gerçek olabildiği gibi, tamamen hayal ürünü de olabilir. Bu efsanelerin gerçekliğinden daha önemlisi, genellikle toplumun kolektif bilincini yansıtmaları ve bize o topluluğun ya da toplumun değerleri, korkuları, gurur kaynakları, ulus bilinci ve umutları hakkında ipuçları vermeleri. Uysal, James Joyce’un Ulysses kitabında da geçen söz konusu yardım efsanesinin peşine düşer. Bu şehir efsanesine göre, Osmanlı sultanı Abdülmecit Büyük Açlık ya da Patates Kıtlığı olarak adlandırılan, İrlanda’da 1845-1852 yılları arasında süren kıtlık sırasında, 1847’de İrlanda’ya yaptığı para yardımıdır.

Uysal, buradan hareketle başbakanlık arşivlerine, Droghedalı yerel bir tarihçi olan Brendan Matthews’un araştırmalarına, İrlanda’da bir otel duvarına “çabucak” asılmış bir tabelaya, bir dönem Türkiye ile Avrupa Birliği’nin flörtü sırasında iki cumhurbaşkanı arasında geçen ve “gerçekliği tartışılır” bir tarihe referans veren konuşmalara, Trabzonspor ve Drogheda United FC klüpleri arasında geçen “şaibeli” bir dostluk maçına uzanan bir hikayenin izini sürer. Proje, gerçekliği sınamak ve belge bulmaktan ziyade şaibeli bilgiler ve politik husumetlerin bir araya getirdiği iki ülke arasında geçen tuhaf olaylar dizisini inceler. Bu niteliğiyle daha çok tarih yazımına ilişkin sanatsal bir eleştiri ya da keşif olarak kabul edilebilir. Uysal, araştırmasının çıktılarını kendisi seslendirerek bu projede sanatçı olarak pozisyonunu ortaya koyuyor.

Bir diğer çalışması, “Yankı odası” adlı 6 kanallı video yerleştirme ilk bakışta yaş ve hafıza ya da “yaşlılıkta hafıza” ile ilgili. Her anlatışta hafızanın derinliklerinden çıkarılan, detaylandırılan ve “kurgulanan” geçmişi içeren bu çalışma, aynı zamanda Trabzon’un küçük bir köyünde Soğuk Savaş’ın eşiğinde yaşananların bir panoramasını da içerir. ABD tarihindeki en büyük “yardım” kampanyası olarak bilinen ve II. Dünya Savaşı sonrası uygulanan Marshall Planları’ndan Türkiye de nasibini almıştır. Yüzünü görmediğimiz, kimliği anonimleştirilmiş anlatıcının okul anılarına süt tozu, Vita yağı, konserve teneke kutuları, yani kısaca Marshall yardımları da sızmıştır. Uzaklardan hayal meyal seçilen Nato üssü de geçmişin kendisi kadar bilinmezlik taşır. Her biri 2021 yılı boyunca yapılmış kayıtlardan oluşan anlatılar, Uysal’ın Bahçecik mahallesine yaptığı bir araştırma ziyaretine eklemlenerek görselleştirilir ve multimedya bir yerleştirme olarak düzenlenecek şekilde kurgulanır.

Her iki çalışma da Türkiye’nin başka ülkelerle kurduğu uluslararası ilişkilere referans vererek, dayanışmadan ziyade “yardım” etrafında gerçekleştirilen güç gösterilerini, dikey ve hiyerarşik ilişkilenmeleri içeriyor. Seher Uysal, sadece “tarih olmuş” anlatıları yeniden gündeme getirmiyor, bu anlatılar ve efsaneler aracılığıyla günümüzün dinamiklerini algılamaya dair önermelerin kapısını aralıyor.

SEHER UYSAL HAKKINDA

(d.1983)

İstanbul’da yaşayan görsel sanatçı ve araştırmacıdır. Sanatsal pratiğini gündelik hayata ilişkin sıradan olaylar şekillendirir ve çalışmaları esas olarak mekânsal, tarihsel veya kültürel koşullar üzerine sanatsal araştırmaya dayalı düşüncelerden oluşur. Genellikle farklı bakış açılarının keşfedilmesi ve olgu olayların sorgulanması, toplumsal bellekle gerçek ve kurmaca arasındaki eşikte konumlanan konular, kültürel miras meselesinin getirdiği yüke ilişkin insanların beklentileri ve bu mirasla başa çıkma yöntemleriyle ilgilenir.

Son zamanlarda Uysal, aile evleri, rekreasyonel amaçlı üretilmiş anıtlar ve İsveç’te bir kasabada 1900’lü yılların başından kalma bir ahşap heykel atölyesi (www.bildhuggarverkstad.com) benzeri mekânları araştırmaktadır.  Bu araştırmalar genellikle yanlış anlaşılmış ya da tartışmalı kulaktan dolma bilgilere ilişkin hikayeleştirme ve anlatı yöntemleri üzerine odaklanır.

Uysal’ın pratiği sanatsal üretim ve akademik metinlerin yanı sıra mekâna özgü (site specific) sergi projelerinin geliştirilmesi ve düzenlenmesini de içerir ve ayrıca Türkiye’de sanat eğitimi ve alternatif eğitim modelleri tartışmalarından da beslenir. 2014 yılında Kocaeli Üniversitesi’nden Sanatta Yeterlik derecesiyle mezun olmuş, 2012 ve 2013 yılında aynı üniversitede sözleşmeli olarak çalışmıştır. Nesin Sanat Köyü yaz okullarında eğitim takımının bir parçası olarak multidisipliner bir yaklaşıma sahip Görsel Kültür, Anlatı Biçimleri, Sanat/Zanaat: Kendi kendine öğrenme deneyleri atölyelerini yürütmüştür. Exchanges in Art Education projesinin organizatörlerinden biri olarak sanat eğitiminde Türkiye ve uluslararası perspektifler ve görüşler sunan konuşmalar ve seminerler düzenlemektedir. Çalışmalarını en son Kare Sanat Istanbul, Botkyrka Stokholm, Akbank Sanat Istanbul ve Los Angeles Pitzer College Sanat Galerisi’nde göstermiştir. Uysal şu anda BAK Fellowship for Situated Practice 2023/24 programının parçası olan sanatçılardan biridir.