BALKON
Sanat Konuşmaları: İsmail Eğler & Sinan Logie
01.12.21
Bilsart, İsmail Eğler’in “Balkon” isimli sergisine 1 Aralık – 11 Aralık tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Zaman eksenli anlatıların geçmişten bugüne evrilmesiyle kitle yönlendirmesi üzerindeki etkisinin yeni görme biçimleri yaratmış olduğu ve bu biçimler içerisinde kamerayı ideolojik bir aygıt haline getirmiş olduğu çokça söylenir.
Eğler’in işlerinde tam anlamıyla aksi istikamette çalışan bir kamera söz konusudur; bir şey göstermekten ziyade kendi içine kapanan kamera, bir tefekkür biçimi önermektedir. Sürekli bir şeyler gösteriyormuş gibi yapan kurmaca görüntü sistemlerinin aslında daha fazla saklamaya hizmet eden bir perde olduğunu gösterir gibidir.
Gündelik hayat içerisinde pencereler açar ve bu pencereden dışarı bakar.
Bakış kimi zaman hiç hareket etmeden tefekküre dalarken kimi zaman ise biteviye bir döngü içerisinde bir sonraki anda ne göreceğini düşünür, düşündürür.
Kadraj pencereye, pencere göze dönüşür ve ardından sonunda yine bir kadraj olduğunu bize hatırlatır. Varacağımız bir nokta, bir hedef yoktur; hedef zaten döngünün kendisidir.
Çerçevelenmiş olan ilk bakışta oldukça sıradan gözükse de gündelik zaman mekân rejimine ait değildir. Alternatif bir zamanda vuku bulur ve lineer zaman mekân algısını bozar.
Kadrajda bulunan elemanlar kabul görmüş formlara uygun kullanılıyor gibi gözükse de aslında bu ‘doğrular’ çok basit dijital müdahaleler aracılığı ile kademeli olarak dönüşüme uğrar.
Film Zamanı eğilip bükülür. Kompozisyon altüst edilir.
Sinemadan olduğu kadar video estetiğinden de oldukça uzakta konumlandığı söylenebilecek bu işler hareketli resimler olarak tanımlanabilir. Bu resimler bahsi geçen alanlara yakın dursa da ontolojik olarak farklıdır.
Video gibi refleksif değildir. Sinemanın sürdürdüğü geleneksel kurmaca formlarından uzaktır. Belgesel olarak bir ‘gerçekliği’ kayıt altına almaya da çalışmaz. Zaman mefhumu bu hareketli resimlerde adeta bir malzeme olarak kullanılır ve resmin dördüncü boyuttaki niteliğini belirler.
Balkon
“Balkon”, İstanbul’un Beyoğlu semtinin en eski mahallelerinden birine bakmaktadır. Geniş açı, sunulan kompozisyonda mekânsal algıyı sınırlarken binaların mimari detaylarının görünür özelliklerini geliştirir. Aynı zamanda bu oran, görünür alanı en aza indirerek görsel detay beklentisini en üst düzeye çıkarır. Alanı yatay bir biçimde tarayan (pan) kamera, bitişik binaların bir parçası olan bu unsurların ince ayrıntılarını görüntüler. Bu binalar, bir zamanlar ilgili mahallenin özelliği olan avluyu oluşturur. Kamera ne kadar hareket ederse kompozisyonun öğeleri mekânsal niteliklerini o kadar kaybeder. Öte yandan, kompozisyonun algısal nitelikleri 2 boyutlu yüzeylerde şekillere dönüşür. Video zaman zaman belgesel niteliği kazanır ve mekânsal çevre adına bilgilendirici hale gelir.
Ses: Sair Sinan Kestelli
İSMAİL EĞLER HAKKINDA
İsmail Eğler, 1983 yılında İstanbul’da doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, İnteraktif Medya Tasarımı programından mezun oldu. 2010 yılında Avusturya’nın Graz kentindeki FH Joanneum Üniversitesi’nde Medya Tasarımı programında yüksek lisans eğitimine başladı. Burada “Limits and Errors” adını verdiği ilk solo sergisini gerçekleştirdi. Ağırlıklı olarak zaman eksenli (time-based) işlerle ve mekânsal deneyim üreten kurgular (immersive experience) ile ilgileniyor. Aynı zamanda, gösterimlere, seminerlere ve misafir sanatçı programlarına katılıyor. Çağdaş sanat ve mekânsal deneyim arasındaki ilişkiye odaklanan sanat kolektifi YOĞUNLUK (2013)’un kurucu ortağı olan Eğler, İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. (www.yogunluk.org)