MÜHİM HAVADİSLER VE ŞEHİR EFSANELERİ:

GÜLÇİN AKSOY

“UMUR”

Küratör: Nergis Abıyeva
14.02.2024 – 24.02.2024

Bilsart, küratörlüğünü Nergis Abıyeva’nın yaptığı “Mühim Havadisler ve Şehir Efsaneleri” başlıklı sergi kapsamında, Gülçin Aksoy’un “Umur” adlı video işine 14 Şubat – 24 Şubat 2024 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.

Sergi, gerçeklerin objektif olmaktan çıktığı veya önemini yitirdiği bir Post-truth çağında yüzümüzü kişisel ve kolektif hafıza, şehir efsaneleri, sözlü tarih ve resmi tarih yazımı gibi geçmişe dair kavramlara dönüyor. 2010’lu yıllardan itibaren yaşamlarımızda önemli bir yeri kaplayan Facebook, Twitter gibi sosyal medyalar bilginin akışkanlığı ve hızıyla birlikte bir bilgi kirliliğini de beraberinde getirdi. Popüler söylemlerin, objektif gerçeklerin önüne geçtiğine tanıklık ederken, fact-checking yapmak, paylaşılan bir haberin ya da bilginin kaynağının ne olduğunu sorgulamak ya da geçmişte olan hadiseler için arşivleri taramak azaldı. Sosyal medyanın hıza ve anlık reflekslere yönlendiren tarafları, bilginin kaynağına ulaşmanın süreçselliğini gölgeledi.

Sözlü tarih çalışmaları, bireylerin yaşam öykülerini ve deneyimlerini kaydetmek için sözlü gelenekleri kullanır. Bu, genellikle röportajlar, kayıtlar ve aile öyküleri aracılığıyla gerçekleşir. Sözlü tarih, resmi tarih yazımının eksik kaldığı veya görmezden geldiği bireysel perspektifleri ve deneyimleri vurgular. Gülçin Aksoy, Umur adlı video işinde sanatçı olarak pozisyonunu Umur Apartmanının tarihinin yazılmasına katkıda bulunacak şekilde genişletiyor.

Son beş yıldır birlikte düşündüğüm, çalıştığım, pratiğini didik didik ettiğim sanatçılardan biri olan Gülçin Aksoy’un, Umur ilk kez Depo İstanbul’daki solo sergisi Duble Hikâye sırasında gösterildi. Kariyerinde bir mihenk taşı olan Duble Hikâye sergisinde1980 darbesinin kendi ailesi üzerinde yarattığı travmayı, darbe sonrası dönemin estetiğini de yansıtarak pratiği aracılığıyla ele alırken, kolektif belleğe de referans veriyordu.

Sanatçının özneleştirdiği Umur, Samsun’un ilk apartmanlarından biri. 1942’de inşa edilen apartman bir zamanlar şehrin ortası denilebilecek, denize paralel dar eski sokakları arasında, Itri Durağının arkasında yükselirdi. Umur ailesine ait olan bu apartman yıllar içerisinde kendi halinde etliye sütlüye karışmayan birçok aileye ev sahipliği yapardı. 1972-1983 arasında Aksoy ailesi, binanın sakinlerindendir. Bu aileden ikiz kardeşlerin devrimci hareketin içerisinde yer almasıyla, binanın hikayesi tamamen değiştirecektir. Polis baskınları, Renault marka otomobil kapı sesleri, kırılan sokak kapıları, çuvallara toplanıp götürülen her türlü kitap, postal sesleri apartmanın günlük rutini haline gelir. Bu arada ikiz kardeşler, devrimci yol örgütünün üyesi oldukları gerekçesiyle arananlar listesine dahil olan kaçaklar haline gelmiştir. 12 Eylül 1980 darbesinin ilk günü tüm ev halkı rehin alınır. En küçük çocuk, yani Gülçin Aksoy 15 yaşındadır. Erkek kardeşi 1984’te polis tarafından öldürülürken, ikiz kız kardeşi yurt dışına iltica eder. Şehrin eşrafından baba yaşadıklarından ötürü bir daha toparlanamaz ve giderek elden ayaktan düşer. Birçok sol örgüt üyesi o dönemlerde hapishanededir, 90’lara doğru salıverilirler. Bu arada Umur apartmanında yaşayan birkaç aile kalmıştır. Apartman hala görkemini korumakla birlikte oldukça bakımsız bırakılmıştır. Hapisten çıkan birkaç kişi, kendilerine alan yaratmak üzere ilk olarak Aksoy ailesinin yaşadığı daireyi kiralar. Eğitim-iş ile başlayan süreç birçok sol örgütün daireleri kiralamasıyla devam eder ve binanın hikâyesi yeniden yazılmaya başlanır. Bu video Gülçin Aksoy’un eskiden evlerinin salonu olan, o sırada 78’liler derneğinin kullandığı dairede ve binanın çeşitli alanlarında geçer. Umur, şehrin ortasında birçok ailenin çocuklarına apartmana girmemelerini tembihlediği, mazisini bilenler için ise, adeta geçmişin anıtı olan bir bina halini alır. Bakımsız da olsa dev balkonlarıyla halen ayaktadır. Ta ki 2014 yılında rant adına binayı yıkan, sanatçının deyimiyle ’son model demokratlara’ denk gelene kadar. Bir hafıza mekânı ya da Lefebvre’in tarif ettiği gibi bir temsil mekanı olan Umur apartmanının yerinde artık iş merkezi vardır.

GÜLÇİN AKSOY HAKKINDA

Gülçin Aksoy (1965), 1993’ten beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim bölümü öğretim üyesi olarak Halı Atölyesi’ni yürütüyor ve sanatsal üretimini eğitimci kimliğinden ayırmadan, birlikte öğrenmek ve üretmek üzerine konumluyor. Öğrencileriyle birlikte gerçekleştirdiği projelerden biri olan ‘Öğrenme Süreci’, İtalya’nın Boozen kentinde yer alan ‘Academiae – Youth Art Biennale’de sergilendi. Halı Atölyesi sürecinin bir parçası olan Atılkunst kolektifi de birlikte üretim modellerinden biriydi.

2023’te son kişisel sergisi “Şefkat Nişanı” Nergis Abıyeva küratörlüğünde Merdiven Art Space’te açılan Gülçin Aksoy’un kişisel sergilerinden bir kısmı Depo İstanbul, Galata Rum Okulu, Zilberman Galeri, Pasaj ve Evliyagil Dolapdere’de gerçekleşti. İşlerinin gösterildiği çok sayıdaki uluslararası serginin arasında Mobilising Memory (Viyana), 4. Çanakkale Bienali, City Scale (Münih) ve 1. İstanbul Yaya Sergileri yer alıyor. Kendisinin de sergi ekibinde olduğu, kolektif ve bağımsız bir bilinçle gerçekleştirilen “Yerli Malı”, “Aileye Mahsustur”, “Yurttan Sesler” gibi sergiler de, Aksoy’un 1990’lardan itibaren süregelen pratiğini takip edebilmek açısından önemli bir yerde duruyor.