“HEMHÂL”ÜZERİNE DENEMELER
KÜRATÖR:NAZ KOCADERE
Sanat Konuşmaları: Özden Demir & Naz Kocadere
16.04.2019
Bilsart, 3 Nisan – 27 Nisan tarihleri arasında, küratörlüğünü Naz Kocadere’nin üstlendiği “Hemhâl” üzerine denemeler isimli sergiye sahipliği yapıyor.
Bilsart mekanının konuşlandığı garaj alanı, ne zamandır bana içe bakan bir tavırla ortaya çıkan bireysel üretimlere yada kolektif bir araya geliş denemelerine açık bir mekanı düşündürür. Bu sergi vesilesiyle baktığımda, alanın, içerde olanı sarmalayan, kendi ışığıyla var eden ve dış etkenleri kesen sığınak hissi, “hemhâl” kelimesine tekabül etti. Artık pek sık kullanmadığımız bu kelime, Farsçada “beraberlik” anlamındaki “he’m” ile “vaziyet, tutum” manasındaki Arapça kökenli “hâl”in birleşiminden oluşuyor. “Bütünleşip, birliktelik özelliği göstermek” yada “aynı durumda olmak” anlamlarına karşılık gelen hemhâl, iki ayrı parçayı birbirine bağlayan ve anlamını pekiştiren kökleriyle şahsi olan ile birlikte olanı zihnimde kesiştirdi.
Bir süredir sanat üretiminin işlevsel yada yararlı olabileceği ihtimaller üzerine araştırıyorum. Sanat üretimi günlük yaşamın özünde var olabilir mi? İşlevsel bir hâle ulaşabilir mi? Zihinsel süreçleri, çağrışımları, hatıraları ve ilişkileri içeren döngülerden sıyrılıp dış dünyayla buluşmak mümkün mü? Simon Sheikh’in* “her serginin kendi seyircisini ve kendi dünyasını yarattığı” düşüncesinden hareketle bu sergide, kendi iç dünyasından hareketle sanat üretiminde insanlık hallerini araştıran sanatçılar yer alıyor. Bu sergideki sanatçılar üretimlerini kendi zihinsel ve bedensel çağrışımlarla otobiyografik bir anlatıyla yansıtıyor. Sergiye eşlik eden ve zaman zaman yol gösteren “hemhâl” kelimesi iki sanatçının öz araştırmalarını pekiştiriyor. Sanatçılar, gündelik hayat pratiklerinden anlatılar, sembolik malzemeler veya edebi öğelerle kişisel deneylerini farklı performatif kurgularla belgeliyorlar.
ÖZDEN DEMİR
OTOPORTRE, DİĞER PORTRELER VE ŞEYLER
“Otoportre, Diğer Portreler ve Şeyler” sanatçının sesinden dinlediğimiz birkaç dize ile başlar ve devamındaki 17 dakikanın kendi anlatımıyla, şiirle içe içe devam edeceğinin ipuçlarını verir. Video sanatçının büyüdüğü evin penceresinden görünen bir apartmanın aylar süren yıkımını izleyen bir içe bakma sürecine dönüşür ve yıkımın çağrıştırdığı anılardan beslenir. Yıkım süreci devam ederken zihindeki çağrışımlar hafızayı parçalara ayırır ve anlatım, Merdiven, Asansör, Kalp, Güneş ve Ay ve Ciğer gibi alt hikâyelere bölünür. Video, kentsel ve toplumsal dönüşümlerin izini, otobiyografik etkileşimler üzerinden sürer ve geçmişle veya kendiyle hemhal olma ve bir tür otoanaliz halini tetikler.
ÖZDEN DEMİR hakkında:
Sanatçı ve mimar. Demir, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ndeki mimarlık eğitimine, Bilgi Üniversitesi’nde Mimari Tasarım yüksek lisans programı ile devam etti. İlk kısa filmi Net17950 (2012) 1. İstanbul Tasarım Bienali ve ZKM-Karlsruhe Sanat ve Medya Merkezi’nde gösterildi; Akbank Kısa, Avustralya Uluslararası Deneysel, Adana Altın Koza ve Ankara Uluslararası Film Festivali gibi mecralarda dolaşıma girerek çeşitli ödüller aldı. İşlerinde mekân ve bellek okumalarına yer veren Demir, video, enstalasyon ve Fail Books işbirliği ile ürettiği “Dönem Ödevi” isimli şiir kitabından oluşan ilk kişisel sergisi Muhafaza’yı Haziran 2018’de İstanbul’da açtı. Demir mimarlık pratiğine profesyonel olarak devam etmekte ve çeşitli üniversitelerin mimarlık bölümlerinde ders vermektedir.