CALX RUDERALIS SUBSP. ISTANBULENSIS
Küratör: Yasemin Ülgen
Sanat Konuşmaları: Elif Kendir-Beraha, Aslıhan Demirtaş, Ali Mahmut Demirel & Yasemin Ülgen
16.11.2024
Bilsart, küratörlüğünü Yasemin Ülgen’in yaptığı, Elif Kendir-Beraha, Aslıhan Demirtaş, Ali Mahmut Demirel’in ortak video üretiminin yer aldığı “Calx ruderalis subsp. Istanbulensis” adlı sergisine 16 Kasım – 30 Kasım 2024 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Calx ruderalis subsp. Istanbulensis (CRI) özellikle içinde bulunduğumuz jeolojik çağı temsil eden ve çoğunlukla İstanbul’un Marmara Denizi banliyölerinden Prens Adaları’nda görülen bir oluşumdur. 1984’ten beri korunan, motorlu trafiğin bulunmadığı, kentsel ve doğal sit statüsündeki Prens Adaları, kentin diğer ilçelerindeki yoğun yapılaşma ve hızlı kentleşme ile çarpıcı bir tezat oluştururken kıyı alanlarıyla inşaat atığının İstanbul’un deniz ve kara ekosistemleri üzerinde yarattığı etkinin ölçülebildiği bir litmus testi sağlar. En iyi CRI örnekleri İstanbul Doğa Tarihi Müzesi (İDTM) bünyesinde bulunmaktadır. İDTM türünün ilk örneği olan bir koleksiyona sahiptir, müzenin sergilediği numuneler “sorunla birlikte var olmak” (Haraway, 2016) düsturuyla, bazen nicel verilerle de tamamlanan nitel araştırmalara dayanan neo-natüralist bilim prensiplerine uygun olarak toplanır. CRI numuneleri için yapılmış olan bu video kaydı, numunelerin sayısı veya ölçümlerini değil, anlamları, kavramları, tanımları, karakteristik özellikleri, metaforları, simgeleri ve çeşitli ortamlardaki tasvirleri içerir. Numunelerin yeni oluşmakta olan niteliklerini yakın çevrelerinin titiz gözlemleri ile yan yana getirerek bu yabanıl jeolojik oluşumların içerdiği sıkıştırılmış zaman ölçeğini açığa çıkarır. CRI numunelerinin düzen bozan, nitel araştırma temelli bir doğa tarihi müzesinin koleksiyonuna doğal oluşumlar kategorisinde dâhil edilmesi bugün ve gelecek hakkında ne söyleyebilir? Bu araştırma İstanbul üzerinde etkin olan kuvvet ve sistemlerin eleştirilmesinin ötesinde, kentin yaşam döngüsü ve insan-dışı sakinlerinin haklarına dair ne tür akıl yürütme ve konumlanmaları üretebilir?
Video, İstanbul Unbound, 2021 konferansı kapsamında birbuçuk’un düzenlediği 29,9 km programı kapsamında üretilmiştir.
ELİF KENDİR-BERAHA HAKKINDA
Beden, coğrafya, yerel bilgi ve maddenin fenomenolojisi üzerine düşünmekte olan bir araştırmacı ve mimardır. Anadolu’daki geleneksel taş ustalığının mimarlık bilgisi ile ilişkisi üzerine yaptığı doktora çalışmasını RMIT Üniversitesinde; yüksek lisans çalışmalarını Columbia Üniversitesi ve ODTÜ’de tamamlamıştır. ODTÜ’deki mimarlık eğitimi sırasında ODTÜ-GİSAM bünyesinde video işleri üretmiş, sosyoloji ve felsefe bölümlerinden sanat sosyolojisi ve estetik dersleri almıştır. Ceren Balkır Övünç ile ortaklaşa kurduğu FOL Kolektif bünyesinde üretilen işleri çeşitli bienal ve sergilerde yer almıştır. Halen İstanbul Bilgi Üniversitesinde akademik çalışmalarını yürütmekte, aynı zamanda kurucu ortak olarak bulunduğu Salti 19 sanatçı girişimi dahilinde araştırmalarına devam etmektedir.
ASLIHAN DEMİRTAŞ HAKKINDA
Sanat ve ekolojiye dayalı genişletilmiş bir mimarlık pratiği olan KHORA Office’in kurucusudur. Yapmakla ve sormakla ilgilenen farklı disiplinlerin sınırları arasında konumlanan pratiğiyle, yapı, bahçe, yerleştirme ve araştırma üretir, tasarım stüdyosu yönetir. Aslıhan yüksek lisans eğitimini MIT Mimarlık Bölümü’nde, lisans derecesini ise ODTÜ Mimarlık Bölümü’nde tamamlamıştır. Kendi ofisini kurmadan önce Pritzker Ödülü sahibi I.M. Pei’nin baş tasarımcısı olarak Doha, Katar’da İslam Sanatları Müzesini ve Kyoto, Japonya’da Miho Şapelini tasarlamıştır. Graham Vakfı Ödülü ile hazırladığı ve SALT tarafından basılacak e-kitabı Aşı ile hidrolik altyapılar üzerinden modernin doğayla ilişkisi üzerine düşünür. 2022 yılında 15. Dönem Ağa Han Mimarlık Ödülleri teknik değerlendirme komisyonunda görev alan Aslıhan Yedikule Bostanları Koruma Girişimi’nin faal üyesi ve Anatopia Coop’un kurucu yıldızlarındandır.
ALİ MAHMUT DEMİREL HAKKINDA
Berlin’de yaşayan bir sanatçıdır. Demirel, sanatla uğraşmadan önce nükleer enerji mühendisliği ve mimarlık okudu. 90’lı yılların başında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Görsel-İşitsel Sistemler Araştırma Merkezi’nde araştırma görevlisi iken video ve ses çalışmalarına başladı. 2000’lerde çalışmalarını gerçek zamanlı bilgisayar tarafından üretilen görüntülere odakladı ve etkileşimli canlı görsel-işitsel performanslar tasarlamaya başladı. 2015 yılında video enstalasyon çalışmalarına geri döndü ve ‘Kıyamet Sonrası Ütopyalar’ temalı bir üçleme yarattı. Bu videolar Demirel’in 2018’de Arter İstanbul’da ‘ADA’ başlıklı kişisel sergisini oluşturdu. Son dönemde dikkate değer mitolojilerin ortaya çıktığı belirli coğrafyaların araştırılması yoluyla ekoloji, doğa ve mitolojileri birbirine bağlayan bir seri üzerinde çalışmakta.