ANNE-CHARLOTTE FINEL

TEKİNSİZ

Bilsart, küratörlüğünü Yekhan Pınarlıgil’ in yaptığı “Tekinsiz” isimli sergiye 8 Haziran – 18 Haziran tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.

Tuhaf zamanlarda, tanımsız bir coğrafyalarda yaşıyoruz. Bir donemin sonu gelmiş sanki, belirsiz bir gelecek önümüzde, uçurum gibi, dibi görülmeyen sisli bir boşluk. Kurduğumuz, kurduğumuzu düşündüğümüz medeniyet, ihtiraslarımızla şekillendirdiğimiz bu uygarlık kaçınılmaz bir felakete doğru hızla ilerliyor. Düşmekle düşmemek arasındayız.

Bildigimiz, yaşadığımız toprakları terk ediyor, ihtiyaçtan ibaret bir yolculuğa çıkıyoruz. Geldiğimiz yer belli gideceğimiz yol meçhul, varış noktası yok. Güvensiz bir bölgede, rehbersiz ilerliyoruz, bir Sovyet bilimkurgusunun tam ortasındayız. Zaman ve mekan tekinsiz.

Anne-Charlotte Finel tanımlandırılması güç olan mekânları, güzergâhları belli olmayan gemileri, derin bir boşlukta kaybolan nehirleri görüntülüyor. İmgeler çözülüp sıvı hale gelmişler, akışkanlar. Dipsiz bir kuyuya doğru ilerliyoruz, engellenemez bir şekilde…

Ghazel köklerini topraktan koparmış insanların hikayelerini anlatıyor. Bilineni terk eden, tekinsiz yolculukların hikayeleri. Kaybolmaya açılan gemiler kalkıyor limanlardan, havada durmakla durmamak arasında uçaklar, kök salamayan ağaçlar. Hayat peki, bir kaç bavula sığar mı? 

ANNE CHARLOTTE-FINEL HAKKINDA:

Anne-Charlotte Finel Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nden 2010 yılında derece ile mezun oluyor. Sonrasında eserleri büyük ölçüde video. Halen genç tabir edebileceğimiz bu medyanın tüm inceliklerini değerlendiriyor, plastik kapasitesini zorluyor. Dili içeriğe en uygun olacak şekilde kullanmaya dikkat ediyor. Videolarımı gece, şafakta, alacakaranlıkta ve en olağanüstü saatlerde çekiyorum. Her şeyin beklemede olduğu belirsiz ve gizemli bir zaman aralığında. Finel’in videolarında bu arada olma durumu aynı zamanda coğrafi.  Şehrin kıyısında, sınırlarına yerleştiriyor kamerasını, geçiş manzaraları oluşturuyor, biraz tehlikeli daha doğrusu tekinsiz alanlar. Görüntülenen kadar gölgede kalanlar, hatta görülmeyenler de önemli. Ya da görüntülediği bedenlere öylesine yaklaşıyor ki beden bağımsız bir coğrafyaya dönüşüyor. Bazen çok ağır hareket ediyor, bazen de aşırı hızlı, tutkulu bir dansla adeta, kameraysa sıklıkla sabit. Kurgular gerçeğin sınırlarında, rüyaya açılan kapılar olarak karşımızda.

2015 yılında François Sommer Vakfı Video Ödülü ve 2016 yılında Salon de Montrouge’da verilen Hauts-de-Seine Bölüm Konseyi Ödülü’nü aldi.  Galerie Edouard Manet’te (Gennevilliers), Galerie Jousse Entreprise’de (Paris), Ateliers Vortex’te (Dijon), Centre d’art Le Lait’te (Albi), The Chimney’de (New York) ve ayrıca Fransız Saint-Petersburg Enstitüsü ile ortaklaşa beş Rus şehrinde kisisel sergiler açti. Çalışmaları, Palais de Tokyo’daki veya Fransa’daki Synagogue de Delme’deki ve uluslararası (Meksika, Avustralya, Hong Kong, İtalya, Almanya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri) karma sergilerde gösterildi.